8/29/2007

Broken Stones

Haysiyetin sözlük karşılığı Paul Weller ergenlikten çıkıştan beri ağabey modeli olarak bir köşede duruyor. Canlı izlediğimde ne kadar heyecanlandığımı burada anlatmak bir hayli zor. Neyse konuda bu değil zaten. Broken stones'u motown'la yeni yeni haşır neşir olduğum zamanlarda dinlemiştim ilkin, sonrası zaten malum. Blog derler en kabasından sanal mastürbasyon arenasında da defalarca ismini geçirdim. Zaten kaç kişinin adını bu kadar sık telaffuz etme ihtiyacı duyarsınız ki? Gelelim broken stones'a nedense bu şarkının ilk cümlesindeki çakıl taşlarını şeytan olarak söylüyordum mırıldanırken (her sabah bir kuple paul weller yürek söker) bir baktım devils değil pebblesmış. Kendi salaklığıma mı yanayım yoksa smooth criminal'ı anagani vobçek diye söylediğim zamanlara mı bilemiyorum. Ama diyorum ki siz bütün bunları bir kenara bırakın ve aşağıdaki jools holland performansını dinleyiverken aşağıdaki sorunun cevabını verin gari.

Like pebbles on a beach
Kicked around, displaced by feet
Like broken stones all trying to get home.
Like a losers reach
Too slow & short to hit the peaks
So lost & alone trying to get home.

As another piece shatters
Another little bit gets lost
And what else really matters at such a cost?



bakın bundan yaklaşık 10 küsür sene sonra bir Glastonbury akşam üzeri şarkımız ne hale geliyor.

Bir fark yok mu diyorsunuz? Son dakika içindeki harika geçişi dinlediğinizden emin misiniz?

Hiç yorum yok: