Tina öleli neredeyse 4 ay oluyor. Ev çok daha temiz ve sakin. Tüy yok, çiş paranoyası yok, sehpanın üzerindeki tabakta duran elmayı yedi endişesi yok. Apartman dairesinde ev hayvanı beslemenin tüm eksileri artık yok. Evde oturanlar artık daha rahat ve kendilerini daha az sorumlu hissediyorlar. Anlayacağınız ev sınırları içinde daha rahat ve konformist(bir bu kelimeyi bir de sofistikeyi hiç sevmem belki konformist doğru kelime değil ama ilk akla geleni) bir yaşam sürüyoruz. Tüm bunlara rağmen ev ahalisi daha mutsuz diyebilirim. Ev sanki daha soğuk, daha az eğlenceli. Evde dört kişi yaşamaya alışmıştık ve bunu ne kadar sevdiğimizin farkındaydık. Ya çocuk ya torun ya da yeni bir köpeğe ihtiyacımız var. Bir süre öncesine kadar kedi konusunda aslında oldukça kararlıydım ama anladım ki köpekleri daha çok seviyorum artık bundan eminim. 14 senelik alışkanlığın bunda payı çok büyük ve kabul edersiniz ki bu çok anlaşılır. Bakalım belki yakında bir "ikame çocuk" gelir eve. İkame çocuk olur mu bunu yaşayıp göreceğiz ama yasımızı tuttuk önümüzdeki maçlara bakacağız.
Şarkı: The Guess Who - Sour Suite (1971)
7 yıl önce